Çocuklarda Pozitif Disiplin Sağlama
Bir yetişkin ya da eğitimci olarak çocukların yanlış davranışlarıyla karşılaştığınız zaman nasıl tepki verirsiniz. Onları cezalandırır mısınız yoksa onları doğru davranış mı edindirmeye çalışırsınız?
İstanbul Üsküdar’da çalışmalarını sürdüren Klinik Psikolog Ayşenur ÖZMEN, İstanbul Ticaret Üniversitesi Psikoloji bölümü eğitimini başarıyla bitirdikten sonra İstanbul Kent Üniversitesi Klinik Psikoloji yükseklisans programıyla uzmanlığını tamamlamıştır. Aynı zamanda bu süre zarfında İstanbul Medeniyet Üniversitesi Pedagojik Formasyon eğitimini tamamlamıştır.
Lisans,yükseklisans, formasyon sürecinde çeşitli danışmanlık merkezlerinde, okularda ve hastanelerde uzman psikolog olarak görev almıştır.Çalışma hayatı boyunca ve katıldığı gönüllü projeler aracılığıyla çocuk,ergen,yetişkin bireylerle görüşmeler yaparak gözlem ve tecrübelerini arttırmıştır.
Çocukluk dönemi, etkileri yetişkinlik ve ergenlik yaşantısında da süren oldukça önemli bir dönemdir
OkuBir çocuğun duygusal zekasını geliştirmeye yardım etmek kendi duygusal zekamızı da geliştirir. Bir çocuğun büyümesine yardım etmek bizi de büyütür.Çocuklar bizim içimizin aynalarıdır. Bizi kendi sınırlarımıza götürürler ve bize sevmeyi öğretirler. Yeter ki onları dinleyelim.
Çocuğunuz yapma dediğiniz şeyi gözünüzün içine baka baka yapıyor mu? Yemeğini yemiyor ve yemeğiyle oynuyor mu? Alışverişe çıktığınızda
Siz De Aşırı Seven Bir Kadın Mısınız? Sorunlu, Mesafeli, Karamsar Erkekleri Çekici Bulurken “İyi Adamlar'ın Sıkıcı Olduğunu Mu Düşünüyorsunuz? Onunla Birlikte Olmak Eziyet Gibi Geldiği Halde Onun Yokluğunda İçinizde Bir Boşluk Mu Hissediyorsunuz? Mutsuz Veya Sağlıksız Birini Mükemmel Bir Partnere Dönüştürme Fikri Size Çekici Ve Vazgeçilmez Mi Görünüyor? Peki, Sizi Aslında Çocukluğunuzda Geliştirdiğiniz Sağlıksız İlişki Kalıplarını Sürdürmeye Yönelten Nedir? Bir kadın aşırı sevdiğinde, bir erkeğe yönelik takıntı geliştirip bu takıntıyı aşk olarak tanımlar, bunun duygu ve davranışlarını kontrol etmesine izin verir, ruh ve beden sağlığı olumsuz etkilense de bundan kurtulamaz. Aşırı seven kadın aşkının derinliğini, çektiği ıstırabın derinliğiyle ölçer.Yazar bu kalıpları temelden değiştirmediğimiz sürece hep bir hayatta kalma mücadelesi içinde olacağımızı hatırlatıyor. Ve kararı bize bırakıyor: Siz de bu kitapla iyileşme sürecine adım atmayı seçerseniz, aşırı severek kendine zarar veren bir kadından, bu sorununa dur diyecek kadar kendini sevebilen bir kadına dönüşeceksiniz.
Psikoterapi; alanında uzman olan psikolog / psikiyatr / psikolojik danışmanlar eşliğinde kişinin yaşadığı problemleri anlamaya ve çözmeye çalıştığı bir iletişim sürecidir.
Psikoterapi; bireysel, çift/evlilik terapisi, aile terapisi, ya da grup terapisi olarak uygulanabilmektedir. Psikoterapi süreci bireyin kendini ve çevresini daha iyi anlaması, sorunları çözüme ulaştırması konusunda ihtiyaç duyduğu, sağlıklı psikolojik zemini oluşturmayı hedefler.
Psikolojik yardım süreci yalnızca problemler ortaya çıktığı zaman değil oluşmadan hemen öncesinde de önleyici olarak destek alınması mümkün bir süreçtir. Günlük yaşam, iş ve okul hayatında olumsuzluklar, ilişki, evlilik ve aile problemleri, kişisel zorlanmalar, kayıp ve yas gibi konularda psikolojik destek almanın yaşam kalitesini artırdığı bilinmektedir.
Uyku düzeni, beslenme, iş ve okul yaşamında, sosyal çevreyle olan ilişkilerdeki bozulmalar, hayat akışını aksatan problemler yaşıyorsanız profesyonel yardım almak bu sorunlarla baş etmenin en etkili yolu olacaktır. Psikoterapi süreci kendinize ve çevrenize yönelik farkındalığı artıracak bir yolculuktur. Yaşamınızla ilgili anlamlandırmakta zorlandığınız konuları daha net bir biçimde yorumlamanıza yardımcı olur.
Psikolog ve psikiyatristlerin ilk farklılığı aldıkları eğitimden başlar. Psikiyatristler tıp fakültesinden tıp doktoru olarak mezun olduktan sonra uzmanlıklarını psikiyatri alanında tamamladıklarında bu ünvanı alırlar. Psikologlar ise üniversitenin sosyal bilimler ya da fen edebiyat bölümlerinden mezun olurlar ve psikolog ünvanına sahip olurlar.
Psikolog, eğitimini aldığı terapi yöntemini uygular, danışanlara psikolojik yardım sunar, danışanın ruhsal durumunu değerlendirmek ve buna uygun müdahale geliştirmek için objektif ve subjektif psikolojik testler uygulayabilir. Psikologların ilaç tedavisi uygulama yetkisi yoktur. Psikiyatristler, ilaç tedavisi uygulayabilir, ruhsal bozuklukları tıbbi açıdan değerlendirebilir ve terapi eğitimi mevcutsa psikoterapi uygulayabilirler. Psikoterapi süreci kendinize ve çevrenize yönelik farkındalığı artıracak bir yolculuktur. Yaşamınızla ilgili anlamlandırmakta zorlandığınız konuları daha net bir biçimde yorumlamanıza yardımcı olur.
Terapi süreciniz boyunca duygu ve düşüncelerinizi rahatça ifade edebileceğiniz, onları daha iyi anlayabileceğiniz güvenli bir ortama sahip olursunuz. Kendinizle ilgili fark edemediğiniz özellikleri fark edebilmek, değişimsel cesaret ve umut hissedebilmek için alan yaratmış olursunuz.
Terapi sürecinin uzunluğu ve sıklığı yaşadığınız sorunun içeriğine ve yoğunluğuna göre farklılık göstermektedir. Seanslar 50 dakika sürmekte ve genellikle haftada 1 gün olarak planlanmaktadır. Seans zamanları terapist ve danışanın ortak kararları doğrultusunda belirlenir.
Terapi süreci ihtiyaca göre değişmektedir. Kimi danışanlar için kısa süreli psikoterapi yeterli olurken kimileri için uzun süreli psikoterapiler gerekmektedir.
Psikiyatrik ilaçlar son yıllarda hiç olmadığı kadar yakınımızdalar. Ancak düşünüldüğü kadar masum olmadıklarını söylemek gerek. İlaç kullanımı ilk başvurulan yöntem olmaktansa son yardımcı olarak görülmelidir. Çare olmanın yanında getirdiği yan etkiler kişiye yaşadığı sorun dışında başa çıkması gereken bir çok yeni problem getirmektedir. Uyku problemleri, yeme bozuklukları, sosyal yaşamdaki bozulmalar, cinsel sorunlar bunlardan bir kaçıdır. İlaç tedavisi bir başa çıkma yöntemi değildir. Terapi sürecinde yaşadığınız problemlerle nasıl mücadele edebileceğinizi öğrenir, kendi başa çıkma yönteminizi oluşturma fırsatı elde edersiniz.
Yakın çevremizle yaptığımız konuşmalarda kişiler her ne kadar tarafsızlığı koruma gayreti içinde olsa da yargı ve ön yargıları kontrol altında tutmak düşünüldüğünden zor olabilmektedir. Bir psikologla yaptığınız görüşmede terapistin sizi en iyi biçimde anlamaya çalıştığı, bir yargı, eleştiri, öneri yahut yorumda bulunmadığı bir ilişki içinde olduğunuzu hissedersiniz. Tamamen sizin için ayrılmış bir zamanda, yalnız size ait konuların konuşulduğu, gizlilik ilkesinin temel alındığı iyileştirici bu süreç, arkadaşlık ilişkilerinden daha farklı olacaktır.